ÜSTAT AHMET'in Köşesi
BİZ NEYİ UNUTTUK?
“Bir aynayı kırıp kaçmak, sadece cama değil, topluma da zarar vermektir.”
Bizim ülkemizde de ahlaklı, erdemli insanlar var elbette. Fakat neden hâlâ bir kaza sonrası kaçmak, hatayı örtbas etmek, suçu başkasına atmak normalleşmiş durumda?
Neden sokakta çöp atmak, trafikte bağırmak, okulda kopya çekmek alışkanlığa dönüşmüş durumda?
Çünkü biz “görmemişsem sorumlu değilim” diyerek gözlerimizi kapattık.
Çünkü biz “başkası yapıyor, ben neden yapmayayım” diyerek yanlışta ortak olduk.
Çünkü biz “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek vicdanı yavaş yavaş öldürdük.
Çünkü biz çocuğumuza dürüst olmayı değil, “yakalanmamayı” öğrettik.
Çünkü biz ahlakı, sadece dini vecibelerle sınırlayıp, günlük hayattan uzaklaştırdık.
Oysa Ahlak;
Yolda bir cüzdan bulduğunda “Acaba kaybeden ne zor durumdadır?” diyebilmektir.
Kaza yaptığında kaçmayıp, “Benim hatamdı” diyebilmektir.
Kuyrukta bekleyen insanın önüne geçmemektir.
Emek hırsızlığı yapmamaktır.
Çocuklarına “haklıysan susma, haksızsan utan” demeyi öğretmektir.
Biz yeniden insanlık terbiyesine dönmek zorundayız.
Sadece başarıyı değil, dürüstlüğü de ödüllendiren bir toplum olmak zorundayız.
Sadece akıllı çocuk değil, vicdanlı çocuk yetiştirmeliyiz.
Sadece kanunla değil, utanma duygusuyla düzen sağlayan bir halk olmalıyız.
Bir Çocuk Bir Not Bıraktı...
Ve biz, o notun yazdığı kâğıttan bir toplumsal ahlak inşa edebiliriz.
Ama önce, cam kırılınca kaçmayan çocukları, susturmak yerine örnek almalıyız.
Daha güzel yaşanası bir Türkiye için el ele vermek dileğiyle Harika bir hafta sonu yaşamak nasip olsun.
Ahmet ER
Yazar