TEMA: Toprağı iyileştirmek, geleceği korumaktır

16.06.2025 - 14:50, Güncelleme: 16.06.2025 - 14:50 106 kez okundu.
 

TEMA: Toprağı iyileştirmek, geleceği korumaktır

TEMA Vakfı, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde, yaşamın kaynağı olan toprak varlığının hızla tükenmekte ve sağlığını kaybetmekte olduğunu vurgulayarak herkesi sorumluluk almaya çağırdı.İSTANBUL (İGFA) - Birleşmiş Milletler’in her yıl 17 Haziran’da kutladığı Dünya Çölleşme ve Kuraklık Günü’nde TEMA Vakfı, arazi tahribatının küresel ekonomiye yıllık 10 trilyon dolarlık maliyeti olduğuna dikkat çekti ve Türkiye’nin yarısının çölleşme riski altında olduğunu vurguladı. Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü, bu yıl “Arazi Restorasyonu Yap, Fırsatları Açığa Çıkar” temasıyla kutlanıyor. Amaç, çölleşme ve kuraklık konusunda farkındalığı artırmak ve acil çözümler üretmek. TEMA Vakfı, arazi tahribatının çevresel, toplumsal ve ekonomik bir kriz olduğunu belirterek, sağlıklı toprağın gıda güvenliği, sosyal refah ve kuşaklar arası adalet için kritik önemde olduğunu vurguladı. Vakıf, tüm kesimleri arazi restorasyonu için sorumluluk almaya çağırdı. KURAK ALANLAR TÜRKİYE’NİN 7,5 KATI GENİŞLEYEBİLİR Arazi tahribatı ve iklim krizi, kuraklığı tetikliyor. Son 30 yılda dünya topraklarının dörtte üçü daha kurak hale geldi, 2000’den bu yana kuraklık olayları yüzde 29 arttı. Bu durum, özellikle kurak bölgelerde yaşayan 3 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Dünya ekonomisinin yüzde 50’si doğadan sağlanıyor, ancak kısa vadeli kazançlar için doğa tahrip ediliyor. Eğer önlem alınmazsa, yüzyıl sonunda kurak alanlar 5,8 milyon km², yani Türkiye’nin 7,5 katı büyüklüğünde genişleyecek. Bu, gıda üretiminin azalması, su kıtlığı ve yoksulluğun artması demek” dedi. TEMA Vakfı, 31 yıl önce “Türkiye Çöl Olmasın!” sloganıyla çölleşme tehlikesine dikkat çekmişti. Deniz Ataç, Türkiye’de durumun ciddiyetini koruduğunu belirterek, “Topraklarımızın yüzde 50’si yüksek çölleşme riski altında. 2001-2020 arasında kurak iklim alanları yüzde 5,4 arttı. Sürdürülemez tarım, erozyon, aşırı gübre kullanımı ve yanlış ürün seçimleri toprak verimliliğini düşürüyor, yer altı sularını tüketiyor, sulak alanları yok ediyor. Bu gidişatı tersine çevirmek bizim elimizde,” diye konuştu.

TEMA Vakfı, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde, yaşamın kaynağı olan toprak varlığının hızla tükenmekte ve sağlığını kaybetmekte olduğunu vurgulayarak herkesi sorumluluk almaya çağırdı.

İSTANBUL (İGFA) - Birleşmiş Milletler’in her yıl 17 Haziran’da kutladığı Dünya Çölleşme ve Kuraklık Günü’nde TEMA Vakfı, arazi tahribatının küresel ekonomiye yıllık 10 trilyon dolarlık maliyeti olduğuna dikkat çekti ve Türkiye’nin yarısının çölleşme riski altında olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü, bu yıl “Arazi Restorasyonu Yap, Fırsatları Açığa Çıkar” temasıyla kutlanıyor. Amaç, çölleşme ve kuraklık konusunda farkındalığı artırmak ve acil çözümler üretmek. TEMA Vakfı, arazi tahribatının çevresel, toplumsal ve ekonomik bir kriz olduğunu belirterek, sağlıklı toprağın gıda güvenliği, sosyal refah ve kuşaklar arası adalet için kritik önemde olduğunu vurguladı. Vakıf, tüm kesimleri arazi restorasyonu için sorumluluk almaya çağırdı.

KURAK ALANLAR TÜRKİYE’NİN 7,5 KATI GENİŞLEYEBİLİR

Arazi tahribatı ve iklim krizi, kuraklığı tetikliyor. Son 30 yılda dünya topraklarının dörtte üçü daha kurak hale geldi, 2000’den bu yana kuraklık olayları yüzde 29 arttı. Bu durum, özellikle kurak bölgelerde yaşayan 3 milyar insanın hayatını tehdit ediyor. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Dünya ekonomisinin yüzde 50’si doğadan sağlanıyor, ancak kısa vadeli kazançlar için doğa tahrip ediliyor. Eğer önlem alınmazsa, yüzyıl sonunda kurak alanlar 5,8 milyon km², yani Türkiye’nin 7,5 katı büyüklüğünde genişleyecek. Bu, gıda üretiminin azalması, su kıtlığı ve yoksulluğun artması demek” dedi.

TEMA Vakfı, 31 yıl önce “Türkiye Çöl Olmasın!” sloganıyla çölleşme tehlikesine dikkat çekmişti.

Deniz Ataç, Türkiye’de durumun ciddiyetini koruduğunu belirterek, “Topraklarımızın yüzde 50’si yüksek çölleşme riski altında. 2001-2020 arasında kurak iklim alanları yüzde 5,4 arttı. Sürdürülemez tarım, erozyon, aşırı gübre kullanımı ve yanlış ürün seçimleri toprak verimliliğini düşürüyor, yer altı sularını tüketiyor, sulak alanları yok ediyor. Bu gidişatı tersine çevirmek bizim elimizde,” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve worldwideweb.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.