Yapay zeka yarışında geride kalan kuruluşlar zarar riskiyle karşı karşıya
Gündem
24.07.2025 - 12:29, Güncelleme:
24.07.2025 - 12:29 103 kez okundu.
Yapay zeka yarışında geride kalan kuruluşlar zarar riskiyle karşı karşıya
Couchbase araştırması, yapay zeka yarışında geride kalan kuruluşların yıllık 87 milyon dolar zarar riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.
Kuruluşların yüzde 70'i yapay zeka veri gereksinimlerini tam olarak anlamadığını kabul ederken, yüzde 21'i yapay zeka üzerinde kontrolü olmadığını bildirdi.
Yapay zeka dünyasındaki kritik uygulamaları destekleyen geliştirici veri platformu Couchbase, küresel IT liderlerine yönelik her yıl yaptığı araştırmanın sekizincisinin bulgularını yayınladı. Finans, sağlık, oyun ve daha birçok sektörde 1.000 veya daha fazla çalışanı olan kuruluşlardan üst düzey 800 IT karar vericisinin katıldığı çalışmada, yapay zekayı zamanında etkin bir şekilde kullanmayı başaramayan kuruluşların aylık gelirlerinin ortalama yüzde 8,6'ya kadar azalabildiği ortaya çıktı. Bu durum, örneklem dahilinde şirket başına ortalama yıllık yaklaşık 87 milyon dolarlık bir kayba denk geliyor. Kuruluşların önemli bir kısmı risk altında: yüzde 21'i yapay zeka kullanımı üzerinde hiç kontrole sahip olmadıklarını veya yetersiz seviyede kontrole sahip olduklarını kabul ederken, yüzde 64'ü ise ‘analiz felci’ nedeniyle yapay zekadan olabildiğince çabuk yararlanamadıklarından endişe duyuyor.
Katılımcıların yüzde 78'i yapay zekayı erken benimseyenlerin sektör lideri olacağını düşünürken yüzde 73'ü yapay zekanın halihazırda teknoloji çevresini değiştirdiğini söylüyor. Yapılan yatırımlar da yapay zekanın önemini yansıtıyor: Üretken yapay zeka, yapay zeka ajanları ve diğer yapay zeka formları dahil olmak üzere bu teknolojilere yapılan harcamalar, genel dijital modernizasyondaki yüzde 35'lik büyümeye kıyasla 2025'ten 2026'ya kadar yüzde 51 oranında artarak tüm dijital modernizasyon harcamalarının yarısından fazlasını oluşturacak gibi görünüyor. Bu nedenle, verileri üzerinde kontrol sahibi olan kuruluşlar, yapay zekadan en iyi şekilde yararlanabiliyor.
Couchbase Bilgi İşlem Müdürü Julie Irish, düşüncelerini şu cümlelerle paylaştı:
“Üretken yapay zekadan yapay zeka ajanlarına doğru gerçekleşen evrim, bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilen kuruluşlar için büyük fırsatlar yaratıyor. Bu yolda başarılı olmak isteyen kuruluşlar için yenilikçi yapay zeka uygulamalarını geniş ölçekte oluşturmak ve işletmek büyük önem taşıyor. Yüksek veri kalitesi, ölçeklenebilirlik ve erişilebilirliği sağlamaya yönelik yöntemler de dahil olmak üzere doğru veri stratejisi, şirketlerin yapay zekanın değerini ortaya çıkarmasını sağlamak için artık her zamankinden daha da önemli."
Araştırmanın öne çıkan bulguları şu şekilde:
"Yapay zeka akımının gerisinde kalmak önemli sonuçlar doğuruyor; Kuruluşların yüzde 99'u, gerekli verilere erişme veya yönetme sorunları, başarısızlık riskinin çok yüksek olduğu algısı ve yetersiz bütçe gibi yapay zeka projelerini kesintiye uğratan veya engelleyen sorunlarla karşılaştı. Bu sorunlar, yapay zeka yatırımlarının yüzde 17'sinin boşa gitmesine ve stratejik hedeflerin ortalama altı ay ertelenmesine neden oluyor.
Kontrolün anahtarı veriyi daha iyi anlamaktan geçiyor; Kuruluşların yüzde 70'i, yapay zekayı güçlendirmek için gereken veriler (örneğin, verilerin kalitesi ve gerçek zamanlı erişilebilirliği gibi) hakkındaki anlayışlarının “eksik” olduğunu ve yüzde 62'sinin yapay zeka risklerini (örneğin, güvenlik veya veri yönetimi sorunları) tam olarak anlamamasına neden olduğunu düşünüyor. Buna karşılık, yapay zeka ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olan kuruluşlar kendilerine daha fazla güveniyor ve diğerlerine göre yapay zeka ajanlarına yüzde 33 daha hazırlar.
Veri mimarisi gelişiyor ve konsolidasyon gerektiriyor; Doğru veri mimarisi yapay zeka için kritik önem taşır, ancak kuruluşlar mevcut mimarilerinin kurum içi yapay zeka uygulamalarının ortalama 18 aylık bir ömre sahip olduğunu söylüyor. Kuruluşların yüzde 75'i, doğru ve tutarlı sonuçlar sağlamayı zorlaştıran çok veritabanlı bir mimariye sahip ve yüzde 61'i özel verilerin dışarıda paylaşılmasını önleyecek araçlara sahip değil. Bu da güvenlik ve uyumluluk risklerini artmasına neden oluyor ve nihayetinde kuruluşların yüzde 84'ü yapay zekanın verimli kullanılabilmesi için gereken yüksek boyutlu vektör verilerini depolama, yönetme ve indeksleme yeteneğinden yoksun. Kuruluşlar da bu zorlukların üstesinden gelebilmek için yapay zeka teknoloji yığınlarını birleştirme ve basitleştirme yoluna gidiyor.
Denemeler yapmak yapay zekanın başarı oranını artırıyor; Yapay zekaya karşı kurumsal tutumlar da yapay zekanın başarılı olup olmaması üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Yapay zekayı teşvik eden kuruluşlar, bu konuda daha kısıtlayıcı bir yaklaşıma sahip olan kuruluşlara kıyasla yüzde 10 daha fazla yapay zeka projesi üretiyor ve yüzde 13 daha az yapay zeka harcaması gerçekleştiriyor.
Yapay zekaya yönelik çeşitli harcamalar hemen hemen birbirine denk; Yapay zeka ajanları ve üretken yapay zeka daha yeni kavramlar olmasına rağmen, yapay zeka harcamalarının yüzde 30’unu yapay zeka ajanları, yüzde 35’ini üretken yapay zeka ve yüzde 35’ini diğer yapay zeka formları oluşturuyor. Bu durum, kuruluşların yapay zeka gelişim hızına ayak uydurmak için büyük yatırımlar yaptığını göstermektedir ki kuruluşların yüzde 66'sı yapay zekanın onların ayak uydurabileceğinden daha hızlı geliştiğinden endişe duyuyor.
Yapay zekaya ayak uyduramamak, kuruluşların pazardaki konumunu kaybetme riskini artırıyor; Kuruluşlar yapay zekanın yıkım potansiyelinin farkında ve bu da teknolojiyi daha iyi kavrayan daha küçük kuruluşların daha büyük, daha az çevik rakiplerin yerini almasına olanak tanıyor. IT liderlerinin yarısından fazlası, (yüzde 59) konumlarını daha küçük rakiplere kaybetmekten endişe duyuyor ve yüzde 79'u daha büyük rakiplerini yerinden edebileceklerine inanıyor."
Irish görüşlerine şöyle devam etti:
“Veriler, yapay zekanın sunduğu muazzam fırsatları ve önemli riskleri ortaya koyuyor. CIO'ların yüzde 73'ü yapay zekanın potansiyelinin farkında ve onu daha fazla kullanmak zorunda hissediyor olsa da verilerine hakim olan kuruluşlar yapay zekadan tam anlamıyla faydalanabiliyor. Burada temel nokta sağlam kontrollere ve kuruluşların amaçlarına uygun bir mimariye sahip olmaktır. Kuruluşlar, yapay zeka iş akışlarını içeren kritik uygulamaları desteklemek için doğru temeli oluşturduklarında ve yatırım getirisini net biçimde ortaya koyan kullanım alanlarını hedeflediklerinde yapay zekayı gerçek bir rekabet avantajına dönüştürebileceklerdir.”
Couchbase Ürünlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Matt McDonough; “Modern bir geliştirici veri platformu, kurumsal yapay zeka başarısı için büyük önem taşır. Couchbase; vektör arama, entegre AI Services ve yapay zeka ajanları geliştirme desteği gibi özellikleriyle müşterilerin ajan sistemlerini ve uygulamaları geniş ölçekte geliştirmelerini sağlarken aynı zamanda cazip bir fiyat-performans sunuyor. Platformumuz, yapay zeka etkileşimlerinde yer alan tüm veri türlerinin yönetimini destekleyerek kuruluşların yapay zeka, analitik, vektörel ve mobil iş yüklerini tek ve çok amaçlı bir mimaride birleştirmelerine yardımcı oluyor. Bu bütünsel yaklaşım yalnızca veri görünürlüğünü, kontrolünü ve korumasını geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda geliştiricilere bir sonraki yapay zeka teknolojileri dalgası için duyacakları araçları da sağlıyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı
Couchbase araştırması, yapay zeka yarışında geride kalan kuruluşların yıllık 87 milyon dolar zarar riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.
Kuruluşların yüzde 70'i yapay zeka veri gereksinimlerini tam olarak anlamadığını kabul ederken, yüzde 21'i yapay zeka üzerinde kontrolü olmadığını bildirdi.
Yapay zeka dünyasındaki kritik uygulamaları destekleyen geliştirici veri platformu Couchbase, küresel IT liderlerine yönelik her yıl yaptığı araştırmanın sekizincisinin bulgularını yayınladı. Finans, sağlık, oyun ve daha birçok sektörde 1.000 veya daha fazla çalışanı olan kuruluşlardan üst düzey 800 IT karar vericisinin katıldığı çalışmada, yapay zekayı zamanında etkin bir şekilde kullanmayı başaramayan kuruluşların aylık gelirlerinin ortalama yüzde 8,6'ya kadar azalabildiği ortaya çıktı. Bu durum, örneklem dahilinde şirket başına ortalama yıllık yaklaşık 87 milyon dolarlık bir kayba denk geliyor. Kuruluşların önemli bir kısmı risk altında: yüzde 21'i yapay zeka kullanımı üzerinde hiç kontrole sahip olmadıklarını veya yetersiz seviyede kontrole sahip olduklarını kabul ederken, yüzde 64'ü ise ‘analiz felci’ nedeniyle yapay zekadan olabildiğince çabuk yararlanamadıklarından endişe duyuyor.
Katılımcıların yüzde 78'i yapay zekayı erken benimseyenlerin sektör lideri olacağını düşünürken yüzde 73'ü yapay zekanın halihazırda teknoloji çevresini değiştirdiğini söylüyor. Yapılan yatırımlar da yapay zekanın önemini yansıtıyor: Üretken yapay zeka, yapay zeka ajanları ve diğer yapay zeka formları dahil olmak üzere bu teknolojilere yapılan harcamalar, genel dijital modernizasyondaki yüzde 35'lik büyümeye kıyasla 2025'ten 2026'ya kadar yüzde 51 oranında artarak tüm dijital modernizasyon harcamalarının yarısından fazlasını oluşturacak gibi görünüyor. Bu nedenle, verileri üzerinde kontrol sahibi olan kuruluşlar, yapay zekadan en iyi şekilde yararlanabiliyor.
Couchbase Bilgi İşlem Müdürü Julie Irish, düşüncelerini şu cümlelerle paylaştı:
“Üretken yapay zekadan yapay zeka ajanlarına doğru gerçekleşen evrim, bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilen kuruluşlar için büyük fırsatlar yaratıyor. Bu yolda başarılı olmak isteyen kuruluşlar için yenilikçi yapay zeka uygulamalarını geniş ölçekte oluşturmak ve işletmek büyük önem taşıyor. Yüksek veri kalitesi, ölçeklenebilirlik ve erişilebilirliği sağlamaya yönelik yöntemler de dahil olmak üzere doğru veri stratejisi, şirketlerin yapay zekanın değerini ortaya çıkarmasını sağlamak için artık her zamankinden daha da önemli."
Araştırmanın öne çıkan bulguları şu şekilde:
"Yapay zeka akımının gerisinde kalmak önemli sonuçlar doğuruyor; Kuruluşların yüzde 99'u, gerekli verilere erişme veya yönetme sorunları, başarısızlık riskinin çok yüksek olduğu algısı ve yetersiz bütçe gibi yapay zeka projelerini kesintiye uğratan veya engelleyen sorunlarla karşılaştı. Bu sorunlar, yapay zeka yatırımlarının yüzde 17'sinin boşa gitmesine ve stratejik hedeflerin ortalama altı ay ertelenmesine neden oluyor.
Kontrolün anahtarı veriyi daha iyi anlamaktan geçiyor; Kuruluşların yüzde 70'i, yapay zekayı güçlendirmek için gereken veriler (örneğin, verilerin kalitesi ve gerçek zamanlı erişilebilirliği gibi) hakkındaki anlayışlarının “eksik” olduğunu ve yüzde 62'sinin yapay zeka risklerini (örneğin, güvenlik veya veri yönetimi sorunları) tam olarak anlamamasına neden olduğunu düşünüyor. Buna karşılık, yapay zeka ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olan kuruluşlar kendilerine daha fazla güveniyor ve diğerlerine göre yapay zeka ajanlarına yüzde 33 daha hazırlar.
Veri mimarisi gelişiyor ve konsolidasyon gerektiriyor; Doğru veri mimarisi yapay zeka için kritik önem taşır, ancak kuruluşlar mevcut mimarilerinin kurum içi yapay zeka uygulamalarının ortalama 18 aylık bir ömre sahip olduğunu söylüyor. Kuruluşların yüzde 75'i, doğru ve tutarlı sonuçlar sağlamayı zorlaştıran çok veritabanlı bir mimariye sahip ve yüzde 61'i özel verilerin dışarıda paylaşılmasını önleyecek araçlara sahip değil. Bu da güvenlik ve uyumluluk risklerini artmasına neden oluyor ve nihayetinde kuruluşların yüzde 84'ü yapay zekanın verimli kullanılabilmesi için gereken yüksek boyutlu vektör verilerini depolama, yönetme ve indeksleme yeteneğinden yoksun. Kuruluşlar da bu zorlukların üstesinden gelebilmek için yapay zeka teknoloji yığınlarını birleştirme ve basitleştirme yoluna gidiyor.
Denemeler yapmak yapay zekanın başarı oranını artırıyor; Yapay zekaya karşı kurumsal tutumlar da yapay zekanın başarılı olup olmaması üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Yapay zekayı teşvik eden kuruluşlar, bu konuda daha kısıtlayıcı bir yaklaşıma sahip olan kuruluşlara kıyasla yüzde 10 daha fazla yapay zeka projesi üretiyor ve yüzde 13 daha az yapay zeka harcaması gerçekleştiriyor.
Yapay zekaya yönelik çeşitli harcamalar hemen hemen birbirine denk; Yapay zeka ajanları ve üretken yapay zeka daha yeni kavramlar olmasına rağmen, yapay zeka harcamalarının yüzde 30’unu yapay zeka ajanları, yüzde 35’ini üretken yapay zeka ve yüzde 35’ini diğer yapay zeka formları oluşturuyor. Bu durum, kuruluşların yapay zeka gelişim hızına ayak uydurmak için büyük yatırımlar yaptığını göstermektedir ki kuruluşların yüzde 66'sı yapay zekanın onların ayak uydurabileceğinden daha hızlı geliştiğinden endişe duyuyor.
Yapay zekaya ayak uyduramamak, kuruluşların pazardaki konumunu kaybetme riskini artırıyor; Kuruluşlar yapay zekanın yıkım potansiyelinin farkında ve bu da teknolojiyi daha iyi kavrayan daha küçük kuruluşların daha büyük, daha az çevik rakiplerin yerini almasına olanak tanıyor. IT liderlerinin yarısından fazlası, (yüzde 59) konumlarını daha küçük rakiplere kaybetmekten endişe duyuyor ve yüzde 79'u daha büyük rakiplerini yerinden edebileceklerine inanıyor."
Irish görüşlerine şöyle devam etti:
“Veriler, yapay zekanın sunduğu muazzam fırsatları ve önemli riskleri ortaya koyuyor. CIO'ların yüzde 73'ü yapay zekanın potansiyelinin farkında ve onu daha fazla kullanmak zorunda hissediyor olsa da verilerine hakim olan kuruluşlar yapay zekadan tam anlamıyla faydalanabiliyor. Burada temel nokta sağlam kontrollere ve kuruluşların amaçlarına uygun bir mimariye sahip olmaktır. Kuruluşlar, yapay zeka iş akışlarını içeren kritik uygulamaları desteklemek için doğru temeli oluşturduklarında ve yatırım getirisini net biçimde ortaya koyan kullanım alanlarını hedeflediklerinde yapay zekayı gerçek bir rekabet avantajına dönüştürebileceklerdir.”
Couchbase Ürünlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Matt McDonough; “Modern bir geliştirici veri platformu, kurumsal yapay zeka başarısı için büyük önem taşır. Couchbase; vektör arama, entegre AI Services ve yapay zeka ajanları geliştirme desteği gibi özellikleriyle müşterilerin ajan sistemlerini ve uygulamaları geniş ölçekte geliştirmelerini sağlarken aynı zamanda cazip bir fiyat-performans sunuyor. Platformumuz, yapay zeka etkileşimlerinde yer alan tüm veri türlerinin yönetimini destekleyerek kuruluşların yapay zeka, analitik, vektörel ve mobil iş yüklerini tek ve çok amaçlı bir mimaride birleştirmelerine yardımcı oluyor. Bu bütünsel yaklaşım yalnızca veri görünürlüğünü, kontrolünü ve korumasını geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda geliştiricilere bir sonraki yapay zeka teknolojileri dalgası için duyacakları araçları da sağlıyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.